Tommy Ton

FashionJune 7, 2016
Tommy Ton

Tommy Ton’un sokak fotoğraflarına bakmak Noel zamanında Bergdorf’un vitrin açılışı gibi bir şey; bir görüntü binlerce kelimeden fazlasını söylüyor ve sadece bir resimden bir sonraki moda trendi, almanız gereken kıyafet ve takip etmeniz gereken kadın ile karşılaşıyorsunuz.

Ama yine de o, ‘’ikonik’’ ünvanını iddia eden son kişi. Eğer siz de son 10 yılın en çok konuşulan ve sevilen sokak fotoğrafçısı olsaydınız, size verilecek isim başka ne olabilirdi ki?

Instagram’ın “keşfi” ile neredeyse herkes kendine fotoğrafçı diyebiliyor ama yine de siz fotoğraf çektiğinizde ortaya nadir bir şey çıkıyor, insanlar hemen ona yöneliyor. Stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Hep spontane olmuştur. Hiçbir zaman özel bir şey aramam ve her zaman gözümü açık tutmaya çalışırım. Fotoğraflarımın neşeli olmasını ve moda aşkını yansıtmasını seviyorum. Ayrıca yakalamaya çalıştığım bir hareket hissi ve detay da var.

Fotoğrafta kişilerle olan iletişim ve bağlantılarınız ne kadar önemli?

Bence fotoğrafını çektiğiniz şeye dair bir bağ duymak her zaman önemlidir. Konu ne olursa olsun, o şekilde harika bir görüntü alabilirsiniz; modelle bir bağlantı kurarak. İlk defa aşık olmak gibi bir şey, tanımlanamaz bir duygu. Sabitleniyorsunuz ve o duyguyu olabilecek en iyi şekilde yakalamaya çalışıyorsunuz.

Neden özellikle sokak fotoğrafına yöneliyorsunuz? Ya da bir stüdyoda veya kontrol edilebilen bir ortamda çekim yapmaya aynı derecede ilgi duyuyor musunuz?

Bence daha kolay ve her şey hazır olduğu için. Işık hakkında endişelenmenize gerek yok ve dışsal öğeler fotoğraflarınızın başka bir yüzü oluyor, bu da daha heyecan verici. Ayrıca çevresel etmenleri ve insanları arka plana dahil etmeyi seviyorum. Böylece daha heyecanlı görüntüler oluşuyor

Hala bir şekilde kendinizi bir ‘’yabancı’’ gibi ayrı tutuyorsunuz, bu da muhtemelen sürekli orijinal sahneler yakalamanızın sebebi. Nasıl oluyor da moda dünyasına hem bu kadar dahil hem de bir o kadar uzaksınız?

Sanırım hala Kanada’da yaşıyor olmamın bunda büyük rolü var. İşinizin içinde yaşamak ve kendinizi ona fazlasıyla bulamış olmak ilham almak için size sınırlar veya uzaklıklar yaratıyor. Olduğum stilde fotoğraflar çekmeye başlamamın sebebi hem utangaç hem de yabancı olmamdı. Şimdi daha tanınır olduğum için o gizemlilik hissini korumak daha zor. Bu yüzden Kanada’da yaşamayı ve moda şovlarının yanı sıra etkinliklere ve partilere gitmemeyi tercih ediyorum.

Çekmeyi en çok sevdiğiniz kişiler kimler?

Catherine Baba, Hanne Gaby Odiele, Pernille Teisbaek, Ada Kokosar, Jenny Walton.

İnsanlara tek söylediğim aşırı çaba göstermemeleri ve eğer fotoğrafçıların dikkatini çekmeye çalışıyorlarsa, bunun her zaman işe yaramayacağıdır. Kendin gibi ve egosuz olmak bir modeli daha enteresan kılıyor.

Moda haftasında sokaklarda dolaşırken sizi fotoğraf çekmeye teşvik eden nedir? Sizin tarafınızdan fotoğraflanmak için yapılabilecek belli başlı numaralar var mı?

Moda haftasının kaosunu ve ne bekleyeceğini bilememenin sürprizini seviyorum. Bana en enteresan gelen ve gidip fotoğraf çekmek için motive eden de bu. Belli bir şehre gittiğinizde bir beklentiniz olur, bu yüzden bazıları için diğerlerine göre daha fazla heyecanlanırsınız. Aslında hiç bir numara yok. İnsanlara tek söylediğim aşırı çaba göstermemeleri ve eğer fotoğrafçıların dikkatini çekmeye çalışıyorlarsa, bunun her zaman işe yaramayacağıdır. Kendin gibi ve egosuz olmak bir modeli daha enteresan kılıyor.

Şimdi daha tanınır olduğum için o gizemlilik hissini korumak daha zor.

Geçen sene web sitenizi yayınladınız. Bu, Style.com veya GQ gibi şirketler için çekim yapmaya göre nasıl bir farklılık gösteriyor?

Görüntüleri belli bir izleyiciye göre çekmekten endişe duymayınca kesinlikle baskı ve stres çok daha azalıyor. Her zaman deneyip kendimi aşmam gerektiğini düşünürdüm ve bu da bazen durumu zorlaştırırdı. Moda haftasında her gün bir grup görüntünün küratörlüğünü yapmak bazen zor oldu ama üstlenmeyi sevdiğim bir mücadeleydi. Web sitem için çekim yapmanın özgürlüğü ve rahatlığı bana ilham verdi, ve beğendiğim markalar ve tasarımcılarla çalışmak için kapılar açtı.

En yaratıcı işlerinizi ne zaman üretiyorsunuz?

Kendi zevkim için çektiğim ve görüntüleri istediğim kişiyle paylaşabileceğim zaman.

İlk fotoğraflarınız ne üzerineydi?

Genelde böyle şeyleri hatırlama konusunda çok iyiyimdir ama yüzlerce binlerce fotoğraf çektim ve o anıları çoktan bloke ettim.

Son fotoğrafınız ne olacak?

Son fotoğrafımın ne olacağını kesin olarak bilemem çünkü hep çekmem gerekenden daha fazla fotoğraf çekiyorum. Muhtemelen deli gibi aşık olduğum inanılmaz bir şey veya birinin fotoğrafı olurdu.

Author: Alara Kap

RELATED POSTS