Aldo Cipullo, 1969’da Cartier Love bileziğini tasarladığında, basit bir fikri modern bir mite dönüştürdü: kilitlenen aşk. İki parçayı birleştiren küçük bir tornavida, bileziği bir süs olmaktan çıkarıp bir bağlılık sembolüne dönüştürdü.
Love bileziği; âşıkların, hayalperestlerin ve başkaldıranların taktığı bir manifesto hâline geldi. Yarım yüzyıl sonra Cartier, hikayeyi yeniden yazıyor. Love Unlimited, markanın 2025 vizyonu: daha hafif, daha esnek, bedene uyum sağlayan yeni bir yorum.
200’den fazla parçadan oluşan bu tasarım, efsanevi vida detayını koruyor ama anlamını dönüştürüyor. Artık bir tornavidayla kilitlenmiyor; tıpkı çağımızın aşkı gibi, özgürce hareket ediyor. Çünkü aşk artık sahip olmakla değil, bağ kurmakla ilgili.
Bu yeni dönemi anlatmak için Cartier, Jacob Elordi ve Sofia Coppola ile çalıştı. Kampanya, modern aşkın sessiz ama derin hâlini yakalıyor: sabahın erken ışığı, sade anlar, içten bakışlar. Elordi bileziği bir aksesuar gibi değil, kendi ritminin parçası gibi taşıyor. Coppola’nın kamerası, sonsuzluktan çok anın içinde olmayı öne çıkarıyor. Çünkü semboller, hayatta kalmak için değişir. Tıpkı aşk gibi.