The present is fantasy!

Arts & CultureMarch 26, 2024
The present is fantasy!

Gerçeklik ile hayal arasında, Harriet bir peri masalından bize doğru geliyor. Ancak bu masalsılık durumu daha gerçek ve günlük yaşantımıza daha fazla entegre olmuş halde. Harriet, Instagram’da fantastik bir dünyayı yani kendi evrenini paylaşıyor ve bu dünya mistik varlıkları içeriyor. Bu, bir imajlar evreni, ancak paralel boyutlar ve taze olasılıkları içeren yeni bir bakış açısını hayal etmek için özenle oluşturulmuş. Siyah-beyaz bir dünya ile dolu çevremizde Harriet, kendi zihninde başka bir versiyonuna baştan yaratıyor ve dünyasını sihirle doldurup, farklı bir dünyaya ait renkleri bütünleştiriyor.

Kendinizi spiritüel biri olarak görüyor musunuz?

Harriet Davey: Sanıyorum öyle olduğumu söyleyemem. Bu soruyu yanıtlamak bana hep zor gelmiştir. Genellikle bir şeylere çok kafa yoran biri değilim. Kulağa tuhaf geldiğinin farkındayım ama aslında çoğu zaman kendi dünyamdayım, etrafımda olan biten ya da “öteki” olan şeylere dair düşünceler kafamı pek meşgul etmiyor.

Merakınızı nasıl koruyorsunuz?

Harriet Davey: Kendinizi hâlihazırda olduğunuzdan daha meraklı yapabileceğinizi pek zannetmiyorum. Bazı konularda gerçekten takıntılı olabiliyorum, bunu engelleyemiyorum ve takıntıların sonunda kendiliğinden kaybolana kadar beni ele geçirmesine izin veriyorum.

Takıntıların sonunda kendiliğinden kaybolana kadar beni ele geçirmesine izin veriyorum.

-Harriet Davey

Gelecek bir gerçeklik mi yoksa hayal mi?

Harriet Davey: Şimdiki zaman bir hayal! Ve gelecek belki gerçek olabilir… Bazen kendi balonumun içinde yaşamaya devam edemeyeceğimi, yaptığım işin beni hayatta tutmaya yetecek kadar para kazandırmayacağını düşünüyorum. Bir noktada balonun patlayacağını ve “gerçek bir iş” bulmak zorunda kalacağımı zannediyorum… Yine de umarım böyle olmaz. 

3D sanat alanındaki işlerinizde genellikle kimlik konseptini ele alıyorsunuz. Sanatınızı kendinizi ifade etme ve keşfetme aracı olarak nasıl kullanıyorsunuz?

Harriet Davey: Bu, biraz zaman geçene kadar, aktif şekilde yaptığımın farkında bile olmadığım bir şeydi. Çalışmalarımın başlangıcında, sanıyorum 6 yıl kadar önce oluyor, bir fırtınaya kapılmış gibi çoğunlukla avatarlar ve sanal varlıklar yaratıyordum. Ancak insanlar bana bu konuda sorular sormaya başladığında bir adım geri gidip her şeyin benim için ne anlama geldiğini düşünmeye başladım. Sonrasında sanal varlıklar ile kendimi ifade etme yöntemlerini keşfederken, bunun toplumsal cinsiyet ve queer kimliğimi ele aldığım için gerçekten özgür ve açık bir alan yarattığının farkına vardım. Yaptığım çalışma, ruhuma o kadar yakın ki, üzerinde çalıştığım her iş (müşteriler için yaptıklarım dahil) içinde benden küçük parçalar barındırıyor.

Dijital moda hakkında neler düşünüyorsunuz?

Harriet Davey: Karakterlerimi giydiren dijital moda tasarımcılarıyla çalışmayı seviyorum. Benim hiç anlamadığım, tamamen farklı bir dil, dolayısıyla bu dili konuşabilenlerle çalışmaktan çok memnunum! Avatarlarla çalışmasaydım bu kadar ilgimi çeker miydi, bilmiyorum. “Gerçek vücudumu” dijital modayla giydirme şansına balıklama atlamıyorum, zaten gerçek hayatta da pek moda meraklısı sayılmam…

İkinci bir benliğiniz var mı? Varsa günlük hayatınızda kendinizi daha iyi hissetmenize nasıl yardımcı oluyor?

Harriet Davey: Var! Whowle adıyla tanınıyorlar. Whowle, bilgisayar oyunu oynadığım zamanlardan beri kullandığım, online’daki anonim(imsi) lakabım. Whowle’nin avatarını birkaç yıl önce oluşturdum; başkaları için avatarlar üzerinde çalışırken kendim için de yaratmak mantıklı bir adım gibi göründü. 

Bilinmeyenin olasılıkları yaratmak nasıl bir şey?

Harriet Davey: Of, yine bir büyük soru! Bazen yaratmak için gereken tüm olanaklara sahip olunmuyor. Teorik olarak her şeyi yapabilirim ama pratikte teknik bilgi, zaman ve işlemci gücüyle sınırlıyım. Kullandığım tüm fiziksel araçları düşündüğümde, yaratırken kendimi en çok 3D ile özgür hissettiğimi söyleyebilirim. Fiziksel olarak yapılabilecek şeyleri kopyalamakla ilgilenmiyorum, ciddi bir şekilde değiştirmediğim sürece gerçek dünyadan bir şeyleri sanala taşımak da istemiyorum.

Geleceğe baktığınız zaman, işlerinizle hayatınızın sınırlarını zorlama anlamında, sanatsal kariyerinizle ilgili beklentileriniz nedir?

Harriet Davey: Müşterilerim için yaptığım işleri (bir noktada) tamamen bırakıp sadece kişisel işlerimin geliriyle yaşamayı çok isterim. Ya da en azından, gidip gelen 5 mailden fazlasını içeren bir zincire asla cevap vermek zorunda kalmamayı tercih ederim, haha! Bir TED konuşması yapmak, Arca ve FKA Twigs ile çalışmak, Berlin’deki ekstrem bir oyun kafesi ve e-spor arenasında bir grup sergisi düzenleyip küratörlüğünü yapmak, arkadaşlarımın çalışmalarını destekleyebilmek ve bir kedi sahibi olmak istiyorum. 5 yıl sonra tekrar görüşüp kaçını gerçekleştirebildiğime bir bakalım. 

Henüz bu şansı yakalayamamış olsanız da hayalini kurduğunuz bir proje ya da gelecekte yapmayı hedeflediğiniz iş birlikleri var mı?

Harriet Davey: Daha önce söylediğim gibi, Arca ve FKA Twigs! En büyük HAYALİM. Onlarla çalışmak istediğimi söyleyip duruyorum ve birinin, bir gün bana ulaşmasının hayalini kuruyorum ama açıkçası inisiyatif kullanıp ilk mesajı ben atmalıyım sanırım. Gerçek zamanlı performanslar yaratmak üzerine çalışmaya başladım, yani daha inanılmaz performans sanatçılarıyla çalışma zamanım geldi!

“Gerçeklikten kaçmak istiyorum.”

Harriet Davey

Pek çok sanatçı yaratıcı düşünce süreçlerini harekete geçirmek için kendine özgü ritüel ve rutinler uyguluyor. Sizin yaratıcı ritüelleriniz ya da özellikle etkili olduğunu düşündüğünüz alışkanlıklarınız var mı?

Harriet Davey: Çok fazla bilgisayar oyunu oynuyorum! Bu benim kendime ayırdığım bir zamanım ve bununla saatler, hatta günler geçirmekten hiç suçluluk duymuyorum. Ama doğada da özellikle bisikletimle yeteri kadar zaman geçiriyorum ve meditasyon yapmayan biri olarak sanırım meditatif duruma en çok bisiklet sürerken yaklaşıyorum. 

İşlerinizde bazen fantezi ve bilim kurgu iç içe geçiyor. Bu türlerde sizi çeken nedir ve yaratıcı sürecinizi ne yönde etkiliyorlar?

Harriet Davey: Gerçeklikten kaçmak istiyorum. 

Yarattığınız karakterler arasında kendinizi yakın hissettiğiniz biri var mı?

Harriet Davey: Whowle benim bebeklerim, onlar benim, ben onlarım. Diğerleri de akraba sayılır ama böylesine doğrudan bir bağımız yok.

Interview by Ceydanur Demir

From Based Istanbul N°42 – me, myself & I Issue. “Talk to yourself like someone you love.⁠ Perhaps then, the balance might change. This time ask yourself: “If I am not for myself, who will be for me?” Buy your copy now!

Author: Ceydanur Demir

RELATED POSTS