Sürdürülebilir, Paylaşan ve Dönüşen Festival

NewsAugust 11, 2021
Sürdürülebilir, Paylaşan ve Dönüşen Festival

Tarihi 2500 yılı aşan ve pek çok ilke ev sahipliği yapmış olan, insan sesi ve nefesinin hiç kesilmediği Bergama iki senenin ardından 26-29 Ağustos tarihleri arasında Bergama Tiyatro Festivali’ne ikinci kez kapılarını açıyor.

Kentin zengin ve eşsiz kültürüne yeni değerler katmaya 2018 senesinde başlayan festival, ilk senesindeki temasını Bergama’nın Berlin ile olan tarihi ilişkisi ve gündelik yaşam dinamikleri üzerine kurmuş ve oluşturduğu programla ilk senesi olmasına rağmen seyircisine Bergama’nın kültür ve tarihle sarılı atmosferinde kendine has bir deneyim yaşatmıştı. Festivalin gerçekleştirilemediği bu üç senelik süreçte ise yaşanan değişimler festivalin ikinci ayağının temasını şekillendirmede fikirlere öncülük etmiş. İkinci senesinde “yerelleşme” teması üzerine eğilen ve herkese erişim ve katılım hakkı sağlama fikri çerçevesinde çocuk ve gençlerin katılımını artırma odaklı bir program yaratan Bergama Tiyatro Festivali’nin direktörlüğünü ise Öner Eren Arıkan üstleniyor.

Bergama’nın eşsiz bir doğa ve destansı tarihiyle iç içe geçmiş atmosferinde gerçekleşen festivalin seçkisi 7 başlıkta ayrılıyor bunlar ise; Sahnesinden, Dünyadan, Bergama’dan, Bölgeden, Çocuklar İçin, Festivale Özel ve Yan Etkinlikler.

Sahnesinden başlığı altında Baba Sahne’nin hazırladığı; Bir Baba Hamlet, Kumbaracı50’nin hazırladığı; Demiryolu Hikayecileri, Tiyatro Terminali’nin hazırladığı; Fü, Kadiköy Emek Tiyatrosu’nun hazırladığı; Herkes Kocama Benziyor, Tiyatro Peron’un hazırladığı; İşgüzar Bir Tekerrür, Dot Tiyatro’nun hazırladığı; Sesin Resmi, Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın hazırladığı; Taşıdıklarımız ve DasDas’In hazırladığı; Vahşet Tanrısı oyunları izlenebiliyor.

Dünyadan başlığı altındaki seçkide ise, David Somlo’nun katılımcı odaklı ses, meditasyon, koreografi gibi aşamaları olan performansı Mandala ve Cie Kontamine’in her gün geçilen bir mekan olan metroyu ve iki istasyonu yeniden tanımlayarak zihnin fısıldadıklarını bedene ileten bir performans oluşturduğu Petite Mecanique Humaine var.

Bergama’dan seçkisinde Eyüp Gülmez’in Adam Adam, BERKSAV Oda Tiyatrosu’nun Bir Delinin Hatıran Defteri, Modern Doğaçlama Tiyatro Gösterisi ve Bora Çınar’ın Psikoz 4.48 performansları mevcut.

Bölgeden başlığında, Heybe Tiyatro’nun Rüya/ Şeyh Bedreddin Destanı, tibia x fibula’nın Kaçak Çay Performansı, Performans Araştırmaları Lab.’ın Neredeyse Tuhaf’ı ve Proje Difüzyon’un Parşömen isimli oyunlarını izlemek mümkün.

Ana amaçlarından biri katılımcı yaşını düşürmek olan festivalde bu yıl çocuk ve genç izleyiciler içinse Şeyler Kukla ve Obje Tiyatrosu’nun hazırladığı Bir Karagöz Oyunu / Yalancı Sahici, Mozart PSM’in hazırladığı Gülmeyen Kral, Semaver Kumpanya’nın hazırladığı Masal Masal İçinde, Moda Sahnesi’nin hazırladığı Yamuk Yemek, Atta Festival’in hazırladığı Çıkan Fil Çocuklar İçin başlığı altında performansları var.

Festivale Özel kategorisinde ise  Cevdet Erek’in Bergama Stereo Bergama + Davul Geri Adım ve Mekan Artı Berlin’in Bergama’nın sokak, cadde ve tarihi alanlarını oyun mekanına dönüştürdüğü Uzak’ı yer alacak. Seyircilerin Bergama’nın Kale Mahallesi’nde geçmişle gelecek arasında bir serüvene davet edildiği Uzak’ta kulaklıklar aracılığı ile “tek seyirciye özel” bir deneyim sunuluyor. Cevdet Erek’in ilk yorumlarını 2019’da  Ruhtrienale kapsamında  Bochum ve Berlin’de gerçekleştirdiği sesli mimari ve performanslardan oluşan Bergama Stereo’su ise uzun soluklu olması planlanan devam sürecinde yeni performansını festivalin ikinci ayağında gerçekleştiriyor olacak.

Bergama Tiyatro Festivali’nde paneller, alana dair atölyeler, yürüyüşler, somut olmayan kültürel miras atölyeleri ve çocuklara yönelik atölyeler gibi etkinlikler ise Yan Etkinlikler başlığı altında gerçekleşecek.

Bergama’dan esinlendiklerini Bergama’ya yeniden sunmayı hedefleyen festivalin ikinci ayağından sonraki hedefi ise daha uzun soluklu bir yola girmek. Çocuk ve genç katılımcılar ile beraber Bergama Tiyatro Festivali’nin sürdürülebilir bir hale gelmesi kentin kendine has doku ve kültürünün unutturmadan ve paylaşılarak yaşanması için devamının gelmesini umduğumuz festival tarihi sokaklar arasında kaybolmak ve birbirinden unutulmaz performanslara şahitlik etmek ve bir parçası olmak için Ağustos ayında kapılarını açıyor.

Author: Naz Başaran

RELATED POSTS