Sick of Myself

Arts & CultureOctober 22, 2022
Sick of Myself

Geçtiğimiz aylarda büyük yankı uyandıran “Dünyanın En Kötü İnsanı” ile yapımcıları aynı olunca ekstra bir ilgiyle izleme listesine aldığımız ve Filmekimi programının öne çıkan filmlerinden olan Sick of Myself  “performans” gösterip öne çıkmayanın toplumda “elendiği” günümüze dair nefis bir kara komedi. 

Sick Of Myself; self-obsesif olduğunu ilk dakikalarda anladığımız Signe’nin beraber olduğu ve belli ki beraber hırsızlık yapmaktan da hoşlandığı çağdaş sanatçı sevgilisi Thomas’la doğum gününü kutlarken açılıyor. Hırsızlık yaparken bile fark edilmeye razı Signe, Thomas’ın kariyerindeki yükselişle sahne ışıklarının onun üzerine kaymasını kaldıramayınca; ilgi çekebilmek için gidebileceği en uç noktaya giderken; bu kara komedinin aslında o kadar da absürd bir şey anlatmadığının farkına varıyoruz. 

Signe’nin ilgi odağı olmayı kaybetmemek adına uydurduğu yalanlara neredeyse kendinin bile inanması, kendisi dışındaki bir konu konuşulmasını önlemek için akla hayale gelmeyecek şeyler yapması basitçe “narsisist” gözükse de, probleminin narsisizmin ötesinde olduğunu da düşündürüyor. Başkaları tarafından alkışlanmadıkça yaşayamayan Signe; bizim veya çok yakından tanıdığımız birilerinin artırılmış gerçekliği olamaz mı?

Son yıllarda deyim yerindeyse üstümüze pompalanan başkaları tarafından takdir ve fark edilerek var olma savaşı sanırız ki en vahşi halini aldı. Sosyal medyada olmayanın yaşamıyor sayıldığı, Andy Warhol’un 15 dakika biçtiği ünlülük halinin (Meşhur sözünü hatırlatmak gerekirse; “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak”) dakikalara hatta saniyelere düştüğü günümüzde her şey ama her şey “bizle” ilgili. Karşımızdakini dinlemeyen, dinliyor gibi gözüktüğünde de konuşma sırasının kendisine gelmesini bekleyen, sosyal medya hesaplarındaki beğenilerini az olduğunu düşündüğü için gizleyen, en absürd olanın en ilgi çekici olduğu günümüzde sadece konuşulmak için yapmayacağı şey kalmayan insanlar olarak Signe’nin başvurduğu yollara gülerken “Acaba ben ne kadar ileri giderdim” sorusuyla baş başa kalmamak da mümkün olmuyor.

Sick Of Myself; kara komedi unsurlarının başarıyla yerleştirildiği, bu dünyaya ve bugüne dair çok doğru saptamalarda bulunan, herkesin adeta bir performans gösterdiği günümüzde performansı yetmeyenin bu dünyadan elendiğinin altını çizen, öz saygının yerini çoktan almış pohpohlanma isteğinin sınırlarının uçsuz bucaksız olduğunu gösteren çok keyifli bir film. Romantik olmayan komedi olarak da sınıflandırabileceğimiz filmi muhtemelen yakında vizyonda da izleyeceğiz. Kesinlikle kaçırmayın!

Seni Sick of Myself filminden ilham alarak hazırladığımız playlisti dinlemeye davet ediyoruz.

Author: Hande Sönmez

RELATED POSTS