Mukavemet

Arts & CultureJuly 26, 2023
Mukavemet

Yanıp sönen ışıklar, loş bir ortam, sıradan hayatlar… Hepsi bir gecede ne kadar değişebilir? Soner Caner imzalı, 2022 yapımı “Mukavemet”, öfke, pişmanlık, hayal kırıklığı ve sevginin birbirine geçtiği karmaşık bir geceye bizleri davet ediyor.

İlişkilerinin yeni olduğu bir çifti canlandıran Selahattin Paşalı ve Ece Çeşmioğlu Ölmez alışık olduğumuz İstanbul sokaklarından birinde, kot -1’deki apartman dailerinde dışarıdan sıradan gözüken bir hayat yaşarlar. İşten çıktıktan sonra yapılan alışverişler, telefonda aileyle görüşmeler… Bu oldukça sıradan gözüken hayatta Rahmi ve Ecem ilişkilerinin başında olmalarına rağmen yapıcı olmayan, kıskançlıklarla dolu kısa toksik bir ilişkiye sahiptirler. Ecem’in eski sevgilisi Kazım’la görüşmeye devam ettiğini bilen Rahmi, Ecem’in kışkırtmaları sonucu vahşi ve beklenmedik bir noktada kendini bulur “Mukavemet”te. 

Başlangıcından itibaren pekiştirilen sembolizmler gerilimin doruk noktasında bir yapboz gibi yerlerine oturur ve Rahmi Ecem’in eski sevgilisi Kazım’ı tansiyon yükseldikçe paramparça ederken “Beni seviyor musun Ecem?” sorusuysa en çarpıcı anına getirir bizleri. Rahmi, kurban eti kesemeyeceğini söyleyen birinden dış etkilerin baskıları sonucu vahşete sürüklenen kişiyken; toplumun dayattığını özgüvensizlikler sonucunda kırılgan erkekliğin bir kurbanı olur aslında.

Ancak, tek kurban gerçekten Rahmi midir? Herkesin kusurlarının olduğu bu senaryoda Ecem de Kazım da hatta filmin sonunda tanıştığımız komiser ve Rukiye karakteri de bir kurbandır. Bencillikler sonucu verilen kararlar, başkaları üzerinden ders çıkartmalar, aşağılık kompleksleri… Tüm kavramlar bir araya geldiğinde hepimizin alışmış olduğu hayatlarındaki sıradan karakterle bir araya getiriyor bizleri Soner Caner. 

Böylece, ülke gerçekliğini yakından görecek ve tek sekans tekniğinde çekilen film tüm gerçekçiliği ve gerginliğiyle nefes keserek izletirken, politik bir duruşa dokunmaktan da geri durmuyor. “Mukavemet”ten ilham alarak hazırladığımız playlist’te insanoğlunun gerçek doğasına, cinnetlerine ve özgüvensizlikleriyle sarmanlanan melodilerine kendinizi bırakın.

Author: Ceydanur Demir

RELATED POSTS