Kylie Jenner’s Return to Snapchat: What the Platform Wants vs. What the Culture Needs

Opinion21 Ekim 2025
Kylie Jenner’s Return to Snapchat: What the Platform Wants vs. What the Culture Needs

Kylie Jenner’ın Snapchat’e geri dönmesi nostalji değil; kültürün platform ekonomisindeki ritim duygusunun kalibrasyon anı. 2018’de “Snapchat’i hâlâ birileri kullanıyor mu?” diye sorduğu tek tweet’in şirket değerinden 1.3 milyar dolar silmiş olması, Kylie’yi Snap’in imge rejiminde “sosyal kanıtın en dramatik sigortası”na çevirmişti. Şimdi aynı figür geri dönüyorsa, bu sadece kişisel bir “geri gelme” değil: platformun yenilenmek için yine aynı biyolojik enerjiye — beden, ev, bebek, estetik, domestik reality — yaslanmak zorunda oluşunun kabulü.

Snapchat’in TikTok sonrası dünyada varlık cümlesi şu anda “yepyeni” değil; “daha önce var olmuş bir mahremiyet hissini geri çağırmak.” TikTok, kültürü kamusal ve performatif düzleme kitlerken, Snap hâlâ ephemeral — yani “kaçabilen” — bir alan. Kylie’nin dönüşü bu yüzden stratejik olarak kusursuz: kitle, “utility” için değil “yakınlık illüzyonu” için dönüyor. Snap’in feed’leşmemiş, sıralanmamış, performans ekonomisine henüz tam entegre olmamış arayüzü, Jenner estetiğinin ilk altın çağındaki duyguyu tekrar üretmeye en uygun yer.

Peki bu geri dönüş gerçekten kültürel mi, yoksa platform-finans koreografisi mi? Muhtemelen ikisi aynı şey. Çünkü 2025’in imge düzeninde finans ve kültür artık iki kanal değil: aynı arterden akıyor. Kylie’nin Snap’e dönmesi, “celebrity”nin hâlâ dağıtım kanallarını yukarıdan aşağıya etkileyebildiğinin son canlı örneklerinden biri. Bu bir influencer hareketi değil; influencer rejiminin hâlâ celebrity biyolojisine bağımlı olduğunun kabulü.

Son cümle şuradan geliyor: Global attention dramatik şekilde yeni bir figür aramıyor; hâlâ eski figürlerin format değiştirmiş versiyonlarını izliyor. Kylie’nin Snapchat’e dönüşü tam da bunu kayda geçiriyor: değişen platform değil, aynı figürü okumak için kullandığımız arayüz. Ve belki de bu yüzden bu geri dönüş bir nostalji değil — dijital çağın en soğukkanlı gerçeğini hatırlatma: platformlar yaşlanıyor, ikonlar yaşlanmıyor; ikonlar sadece ekrandan ekrana göç ediyor.

Author: Duygu Bengi

RELATED POSTS