I <3 Cadde
İstanbul’un ikonik noktalarından Bağdat Caddesi; Anadolu yakasının da sembolleri arasında gösteriliyor. Modanın, sanatın ve müziğin şehrin atmosferiyle harmanlandığı; kaostan bir nebze olsun kaçış sağlayarak müdavimlerine evinde olduğunu hissettiren bir yer Bağdat Caddesi ya da nam-ı diğer Cadde. DNA’sında sokak kültüründen sanata, teknolojiden müziğe birçok nüansı barındıran Les Benjamins; İstanbul sokaklarından beslenen ve tüm dünyaya hükmeden lüks sokak giyimi kültürünü şimdide şehrin ikonu Bağdat Caddesi’ne taşıyor. Cadde mağazasını bir kültür ve yaşam alanı olarak kodlayan Les Benjamins, sokağın özgün ve özgür doğasından besleniyor. Bu sebeple açıldığı günden itibaren sokağın gerçek sahipleri olan genç yaratıcıları da markanın odağına alıyor.
Les Benjamins’ in çoklu kültürden ve sokağın özgür ruhundan beslenen doğasının İstanbul’la en güzel harmanlandığı noktalardan biri olan Cadde, sakinlerinin kişisel olarak mekanla bağ kurmalarına da olanak sağlıyor. Şimdi sıra caddenin müdavimlerinden Selin Şekerci, Özge Gürel, Serkan Çayoğlu ve Ala Tokel ile Cadde’yi deneyimlemekte; müziğin sesini yükseltin, güneşin size eşlik etmesine izin verin ve kendinizi Majorel bahçelerinden Bağdat caddesine uzanan bir Les Benjamins hikayesine bırakın.
SELİN ŞEKERCİ
“Bağdat Caddesi’nde olmak evimdeymiş gibi hissettiriyor. İstanbul’un kaosu içinde ama asla o kargaşayı hissetmiyorsunuz. Burada tanıdık yüzler görmek, esnafı bilmek bana iyi hissettiriyor. Bağdat caddesinde vazgeçemediğim tek şey müdavimlik. Sosyalleşmenin, denizin, doğanın adım başı olması kadar büyük bir lüks olamaz.”
Bağdat Caddesi’nde olmak sana ne ifade ediyor?
Evimmiş gibi… İzmirliyim ben 15 yıldır bana en tanıdık gelen yer hep burası oldu.
Cadde’yi şehrin diğer taraflarından ayıran ne?
Kalabalık olsa da Kaos şehrimiz İstanbul’da asla bir hengâme içinde hissettirmez.
Burada sana neler kendini iyi hissettiriyor?
Yerleşen AVM kültüründen uzak kalmamızı sağlayan yegâne yer. Tanıdık yüzler görmek, esnafı bilmek. Güzel yemek yiyebilecek kahvenin iyisini içecek adım başı yer olması kadar büyük lüks olabilir mi?
Bağdat Caddesi’nde olmak günlük rutinine neler katıyor?
Mükemmel bir yürüyüş alanın var her şeyden önce, sosyalleşmek için de her zaman insana ihtiyaç duymuyorsun. En kötü tak kulaklığı yürü yürüyebildiğin kadar minicik kıvrıl hop denizdesin!
Cadde’de vazgeçemediğin o tek şey ne?
*Müdavimlik.
SERKAN ÇAYOĞLU
“Bağdat Caddesi küçük bir şehir gibi. Ama şehrin diğer taraflarına göre daha ferah ve metropolün sıkışmışlığını daha az hissettiriyor. Ben kafamı kaldırınca gökyüzünü görmeyi seven biriyim, Cadde buna izin veriyor. Bağdat Caddesi’nde olmak benim için ferahlık ve konfor anlamına geliyor.”
Bağdat Caddesi’nde olmak sana ne ifade ediyor?
Bağdat caddesi küçük bir şehir gibi. Birçok işimi uzaklaşmadan halledebiliyorum ve o nedenle benim için daha konforlu bir ortama sahip.
Cadde’yi şehrin diğer taraflarından ayıran ne?
Yüksek binaların arasında olmaması şehrin diğer taraflarına göre daha ferah ve o metropolün sıkışmışlığını daha az hissettiriyor.
Burada sana neler kendini iyi hissettiriyor?
Ben kafamı kaldırınca gökyüzünü görmeyi seven biriyim, Cadde buna izin veriyor.
Bağdat Caddesi’nde olmak günlük rutinine neler katıyor?
Ben vaktimin çoğunu evde geçiriyorum ama dışarı çıkıp sosyalleşmek istediğimde Cadde’nin birçok yerinde zaman keyifli geçiyor.
Cadde’de vazgeçemediğin o tek şey ne?
İyi yemek.
ÖZGE GÜREL
“Bağdat Caddesi’nde olmak bana bir şehre seyahat etmişim gibi hissettiriyor. Uzaklara yola çıkmanın verdiği özgürlük hissi gibi… Burayı şehrin diğer yerlerinden ayıran şey ritmik kaos sanırım. Ve buna bayılıyorum. O kadar insan, o kadar hikaye müthiş bir ahenk içindeler. Ve sen adım attığın anda içindesin bu ahengin. Burada vazgeçemediğim şey tam anlamıyla sokakta olma hissi.”
Bağdat Caddesi’nde olmak sana ne ifade ediyor?
Bir şehre seyahat etmişim gibi hissettiriyor… Özellikle akşamüstü yürüyüşleri, bir pub’ın bahçesinde bir şeyler içmek, bir an durup etrafa baktığımda uzaklara yola çıkmanın verdiği özgürlük hissi gibi
Cadde’yi şehrin diğer taraflarından ayıran ne?
Ritmik kaos sanırım. Ve buna bayılıyorum. O kadar insan, o kadar hikâye müthiş bir ahenk içindeler. Ve sen adım attığın anda içindesin bu ahenkin.
Burada sana neler kendini iyi hissettiriyor?
Şehrin içinde rahatça yürümek, bu avm kültüründe özlediğimiz bir şey.
Bağdat Caddesi’nde olmak günlük rutinine neler katıyor?
Yürümek arada mola verip devam etmek. Gün içinde organize olamadığımız her anda kurtarıcımız Bağdat Caddesi. Hadi Cadde’ye gidelim yürürüz, bir şeyler yaparız lüksüne sahip olma hissi müthiş bir katkı bence.
Cadde’de vazgeçemediğin o tek şey ne?
Sokakta olmak, tam anlamıyla sokak.
ALA TOKEL
“Bağdat Caddesi bana kendimi güvende hissettiriyor, evimde gibi. Buradan başka bir yerde olmak ise dışarıda hissi veriyor. Sakinliği, samimiyeti ve enerjisi burayı şehrin diğer taraflarından ayırıyor. Bağdat Caddesi’nde yürürken herkesi tanıyor gibi hissediyorum. Burada hiçbir şey gerekmedikçe değişmiyor ama bir yandan da değişime ayak uyduruyor.”
Bağdat Caddesi’nde olmak sana ne ifade ediyor?
Güvende, evimde.
Cadde’yi şehrin diğer taraflarından ayıran ne?
Bana göre, sakinliği, samimiyeti, enerjisi…
Burada sana neler kendini iyi hissettiriyor?
Herkesi tanıyor gibi hissediyorum. Boncuk satan amcalar bile doğduğumdan beri aynı. Şaşkınbakkal’daki leblebicisi, Suadiye’deki kasabı, hiçbir şey gerekmedikçe değişmiyor. Ama değişime ayak uyduruyor.
Bağdat Caddesi’nde olmak günlük rutinine neler katıyor?
Aksine başka bir yerde olmak, dışarıda hissi veriyor. İlk işimi de Bağdat Caddesinde kurdum, ofisim de burada. Ben buradan elimi çekemem. Kazım Kulan çarşısı vardır. Almasan bile gezersin. Noter sokakta kahve içer insanları izlersin. Alışveriş için hep bildiğin yerler vardır. Remzi kitapevi en eskilerindendir. Saatlerce ama saatlerce vakit geçirebilirim. Bunları yapmadığım günlerim çok azdır.
Cadde’de vazgeçemediğin o tek şey ne?
İlk stüdyom, merkezim. Yeri asla değişmeyecek.