Entangle w/ Nilperi Şahinkaya

UnframedJuly 8, 2022
Entangle w/ Nilperi Şahinkaya

Modanın gücüne inanmak ruhunuzdan bir parçayı biraz daha görünür kılmakla eş değer. Nilperi ile güçlü, cesur, asi, çarpıcı bir dünyanın kapılarını aralıyoruz. Geceye dönük, dinamik, kendinden emin fütüristik bir masal kahramanına dönüşen Nilperi’yle zaman kavramını yok edecek bir evrendeyiz. Şimdi her şey mümkün.

Son dönemde seni en çok etkileyen olay?
Gözle görülür şekilde yeni bir dünyaya geçiş yapıyoruz. Metaverse uzun zamandır konuşuluyor ve gerçekleşene kadar gücü azımsanacaktır ama her şeyin daha güzelinin mümkün olduğu bu sanal dünyada çoğumuzun belki de kendini kaybedeceğini düşünüyorum. Metaverse’de bazı büyük markalar şimdiden yerini edindi, arsalar satın alınıyor ve Metaverse coin’leri konuşuluyor. Bundan sadece 10 yıl sonra kendimizi gerçek bir” Black Mirror” evreninde bulabiliriz. Tabi ülkemizdeki ekonomik buhranın ortasında bunu düşünmeye halimiz yok ama geliyor gelmekte olan. Fiziksel dünyadan kopup hayali bir dünyayı gerçek kılmak demek, hayal ile gerçek arasındaki çizgiyi kaldırmak demektir. Çok acayip değil mi bu?

Bu evrende gerçeğe beni bağlayan tek şey, bir devamlılığın olması olur.  Her gece farklı bir rüya görüp uyandığın için rüya olduğunu bilirsin ama her gece devamlılığı olan bir rüya görsen gerçek olan evren hangisi olurdu?  Ya da hiç uyanmadığın bir rüyaya dalsan? Artık gördüğün rüya gerçeğin olur. Bence bu dünya bir rüya.


Rüya ile gerçek arası bir yerdeyiz; aklından ne geçiyor? 

Metaverse devam ediyor sanrım… Bedenen bir hafiflik hissi var; yani hiçbir yükün ya da bedenin hiçbir ağırlığının olmadığı, daha zihinsel bir evren. Yer çekimi yok. Bir nesne havada uçabilir, ya da bir nesneyi aynı anda birçok yerde görebilirim. A noktasından B noktasına gitmem belli bir emek ve zaman gerektirmeyebilir. Işınlanabilirim. Bu evrende gerçeğe beni bağlayan tek şey, bir devamlılığın olması olur. Her gece farklı bir rüya görüp uyandığın için rüya olduğunu bilirsin ama her gece devamlılığı olan bir rüya görsen gerçek olan evren hangisi olurdu?  Ya da hiç uyanmadığın bir rüyaya dalsan? Artık gördüğün rüya gerçeğin olur. Bence bu dünya bir rüya.

Her şeyin mümkün olduğu bir dünyada sen hangi süper gücü seçerdin? 

Kesinlikle ışınlanmayı çünkü bu kaosta oradan oraya yetişmek acayip zor ve yorucu. Işınlanabilsem hiçbir yorgunluk kalmazdı.


Oyunculuğun nasıl bir evreden geçiyor? 

Tam olarak bilmiyorum. İştahla her yeni role atladığım dönem kapandı. Özellikle şu dönemde, tam olarak nasıl bir kadın oynamak istediğimi sorguluyorum. Sanırım bir hikâye anlatmaktan çok, kendine has bir karakter yaratmayı seviyorum bu da karakter oyunculuğu demek oluyor. Oynadığım karakterin ilgi çekici bir özelliği olmalı. Bu istek beni fark etmeden komedilere taşıdı. Oynarken, enerjisi yüksek, cesur kadınları canlandırmayı seviyorum. Şimdilik böyle bir evreden geçiyorum.


Sahneye çıktığın ilk günü bugün ile kıyasladığında kariyerine nasıl bir yerden bakıyorsun? 
Benim gibi utangaç birinin tek kişilik bir oyunda oynaması aklımın ucundan geçmezdi. Bu benim sahnedeki dördüncü oyunum. Bu oyuna kadar, gelen alkış neden bu kadar önemli anlamazdım. Bu oyunla beraber, ayağa kalkıp alkışlanmanın gözü dolduracak hale getirdiğini gördüm. Tabii ki tek kişilik bir oyunda her şeyi kişisel algılıyorsunuz, tüm yük sizde. Çok düşünmemek lazım yoksa paniklemeye başlıyorum. Ne mutlu ki sahnede hızlı şekilde yer edindiğimi düşünüyorum ama daha çok yeniyim, çok yolum var. Bence, oyunculuğundan emin olduğun anda performansın düşer. Kendini seyircine kanıtlama çaban hiç bitmemeli. En çok eleştiren seyircin de sensin. Bitmeyen bir sıfırdan başlama hali bu.


Seni en çok motive eden hayatla bağını güçlendiren durum? 
Heyecanlandıran yeni bir proje geldiğinde yenilenmiş hissediyorum. O projenin üzerine kafa yormak, konuşmak, hayal kurmak, sanki elime şekillendirecek yepyeni bir hayat verilmiş gibi hissettiriyor. Sevdiğim bir iş için deli gibi çalışmayı çok severim. Enerji verir, canlandırır. Çalışmanın aksine, dinlenmek için bir yaz tatiline gitmek de ayni hissi uyandırır. Meditasyon yapıp yine hayal kuracağım, yeni bir kitaba başlayacağım, yüzüp güneşleneceğim bir tatil yaklaşıyorsa çok keyifli olurum.

Moda sayesinde karakterimizin altını çizdiğimizi düşünüyorum. Moda, sadece bir bakışla, kim olduğunuzu gösterme gücüne sahip.


Moda ile arandaki ilişki nasıl? Nasıl göründüğünü ne oranda önemsersin?
Çok önemserim. Saçım makyajım kıyafetim içime sinmeden evden çıkmam, bu bir kahve alıp eve dönmek bile olsa. Sabahın 8’inde yürüyüşe bile çıkacaksam güzel giyinmiş olmak isterim. Moda sayesinde karakterimizin altını çizdiğimizi düşünüyorum. Moda, sadece bir bakışla, kim olduğunuzu gösterme gücüne sahip. Giyinme tercihiniz, size güçlü bir aura yaratabilir. Farkınızı, yaratıcılığınızı, gücünüzü, karizmanızı ve daha birçok şeyi moda sayesinde gösterebilirsiniz. Sosyal ortamların en güçlü silahı.

Bir oyuncu olarak en uç hayalin?
Annemin (Meltem Vural) yazdığı ve çok başarılı olmuş, “Şu Dağın Ardı İran” isimli bir otobiyografik roman var. O romanın film olmasını ve annemi oynamayı isterim. Enteresan bir hikâye ve insanlar annem olduğunu duyduğunda şoka giriyor. Annem gençken ilk evliliğini üniversitede tanıştığı İranlı bir hekimle yapıyor ve onunla birlikte İran’a gidiyor fakat o dönem İran İslam devrimi gerçekleşiyor ve eşini hemen askere alıyorlar. Annem eşinin ailesinin evinde tek başına kalıyor. Dönmeye karar verdiğinde, eşinin Türk pasaportunu iptal ettiğini ve izni olmadan çıkış yapamayacağını öğreniyor. Dönmeye çalışırken geçen yılları anlattığı hikayesi.

Entangle w/ Nilperi Şahinkaya videosunu izlemek için tıklayın.

Creative Direction & Interview by Duygu Bengi 
Fashion Director Burak Sanuk
Photography by Yağız Yeşilkaya
Director Ecem Tungaz

Styling Tuğçe Özakdağ

Hair by Hüseyin Açıkgöz

MUA Aslı Bilge 
Creative Team Can Cofus & Dilan Günaçtı & Murat Kıvık
DOP Celal Burak Özgül
Set Design Cömert Can
Lighting Chef Okan Ataş
Author: Based Istanbul

RELATED POSTS