Bir otel mi, yoksa bir doğa ritüeli mi?

LifestyleAugust 24, 2025
Bir otel mi, yoksa bir doğa ritüeli mi?

“Ahãma. Likyaca’da, sevgili anlamına geliyor.” Günlüklü Körfezi’ndeki ilk cümlemiz bu oldu. Turkuaz denizin kıyısında, koruma altındaki sığla ormanınından doğayla iç içe yeni bir yaşam alanına doğru süzülüyoruz. Burası mavi ile yeşilin arasındaki dengenin korunduğu, doğaya olan sevgiyi sembolize eden yeni bir yaşam alanı. Yerliler tarafından kutsal kabul edilen sığla ağaçları kesilmemiş, patikalar ağaçları çevreleyecek şekilde kıvrılmış ve devrilmiş gövdeler olduğu gibi bırakılmış. Dünyada sadece birkaç yerde rastlanan sığla ağaçlarının nadir örneklerine ev sahipliği yapan ormanın karşıladığı Ahãma, geleneksel otel anlayışından uzak bir yaşam alanı sunuyor. 

Tokyo’nun wabi‑sabi felsefesini Likya’nın antik ruhuyla buluşturan mimarisinde;  nötr tonlar ve doğal malzemeler öne çıkıyor. Hiç bir yapı doğadan ayrışmıyor. Birlikteliğin dinginliği her adımda hissediliyor. İspanyol peyzaj mimarı Álvaro Sampedro ve Gabriela Palatchi’nin yaratıcı ekibi tarafından yapılan çevre düzenlemesi doğayla olan deneyiminizi güçlendiriyor. Her detay en ince ayrıntıları ile düşünülmüş. Çevreye baktığınızda hiç bir yapı doğadan ayrışmıyor. 

Meksikalı mimar Héctor Esrawe ise ormanın içinde konumlanan “Ses Tapınağı”nı tasarlamış. Ses tapınağı her gün 15:00’te sizi “Sound Journey”e davet ediyor. Bu ritüel, doğaya ayırdığınız bu zamanı daha derinlemesine bir anlayışa dönüştürüyor.  

Ahãma da her adım, bedeni ve zihni uyandırmak üzere tasarlanmış. Güne sabah yogası ile başlamak körfez manzarasına karşı nefes çalışmalarıyla zihninizi yenilemek mümkün. 

Ahãma’nın “an’da olma” deneyimi Ege geleneklerine odaklanan restoranlarına da yansıyor. “Tarladan sofraya”felsefesiyle; yemek de bir şifa ritüeli olarak kurgulanmış.

Antik Likya kültürüne saygısını her adımda hissettiğiniz bu yeni yaşam alanında– otel demek biraz haksızlık olur – zaman yavaşlıyor, doğanın bir parçası olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Burası size, yazın en çok da doğa ile yeniden bir araya gelmek anlamına geldiğini hatırlatacak. Güneşi teninizde hissetmek, denizin maviliğine kendi ritminizi katmak ya da sığla ağaçlarının gölgesinde nefes almak ama en çok da kuşlara kulak vermek… Denizde yüzen kuğları ve ördekleri izlemek, siz sahilde otururken yanınızdan koşarak geçen sincapları takip etmek size iyi gelecek. Yaz aylarında doğa ile randevunuz için yeni bir adresiniz var: Ahãma.

Author: Duygu Bengi

RELATED POSTS