Bana Karanlığını Anlat

Arts & CultureApril 2, 2023
Bana Karanlığını Anlat

İnsanlık tarihi boyunca hep aranmış, sorulmuştur: “Ölümden sonra bir yaşam var mı?”. Kimimizce karanlık karşılanan bu soru, Gizem Kızıl’ın ilk uzun metraj filmi Bana Karanlığını Anlat ile kara komedi türünde bir anlatışla cevabını nihayet buluyor. 

Kapalı kapılar arkasındaki gizli çatışmalar, Veli Tanyeli’nin defni öncesi gasilhanede bir araya getirilen aileyle birlikte gün yüzüne çıkar. İlk olarak, mutsuz bir evlilik içinde hapsolduğunu evinden şahit olduğumuz Nermin, Veli’nin memnun olmayan ve mutsuz olduğu davranışlarına maruz kalır. Veli’nin ani bir kalp krizi geçirmesinin ardından seyircisini tek bir kapalı alana, gasilhaneye sıkıştıran Bana Karanlığını Anlat, Veli’nin ailesi ve toplumun sözde değerleri, ölümden sonra dahi Nermin’i köşeye sıkıştırarak bunaltır.

Günlük güneşlik bir günde gasilhanede geçen gün, alışık olduğumuz cenaze törenlerinin gerekliliklerinden beyaz sabun ve gül suları ile yıkanacak bedeni son yolculuğuna uğurlamadan önce bile film boyunca bir dizi sorunlar karşılaşılır. Karakterlerin Nermin’le manası olmayan konuşmaları, gassalın astrologdan tavsiyeler aldığı bir yayın dinlemesi, karakterlerin kendi içinde çelişen iki yüzlü tavırları ve hatta ölümü şaibeli olan Veli’nin ölü bedeni dahi bu kara komedi unsurlarına katkıda bulunur. 

Tüm bu karanlıkların ve baskıların arasında konuşulmadan ortaya çıkan bir destek çabası ise gelinler arasında görülür. Veli’nin erkek kardeşi olan Bilal’in eşi Ahu ve Nermin, erkek egemen aile ve toplum tarafından gelen baskıyla birlikte ortak yolun yolcusu olurlar ve karanlık deneyimleri paylaşmadan dahi birbirlerini anlarlar. Nermin’i kapının önüne terk edilmiş bir bavul gibi terk etmeye çalışan ailesine rağmen yapayalnız dururken yanında Ahu oturur ve halini hatırını sorarak gizli desteğini sakınmaz.

Veli ile Nermin’in yüzleşmesiyse aslında katı geleneklere ve göreneklere pek de uygun olmayan gasilhanede gerçekleşir. Nermin’i oynayan Aslıhan Gürbüz’ün nokta oyunculuğuyla, içleri ürperten bir odada ölü bir beden ile tek başına yaptığı bu yüzleşmede; kalan sevginin, pişmanlıkların, yuva arkadaşı tarafından duyulamamanın acısını ve biraz da yasını paylaşır. Fakat, bu hüzünlü ve bıkkınlık ile bakan gözlerin arasında yeni bir umudun ışığı parlar, zira ölümün başladığı noktada yeni bir hayat başlar. 

Nermin’in erkek egemen sistemin baskılarına “kader böyleymiş” diyerek boyun eğmek yerine, pes etmeden mücadele etmesini, sistem tarafından verilmeyen adaleti ‘ilahi adalet’le elde ederek; karanlık günlerinin sonunu bir anlamda yeni hayatının başlangıcını hazırladığımız playlistteki müziklerle birlikte kutlamaya sizleri davet ediyoruz.

Author: Ceydanur Demir

RELATED POSTS