Çocukken balerin olmayı hayal etmeyen kız neredeyse yoktur. Hepimiz bir şekilde o hayali kurduk. Ama hayal gerçeklikle yüzleşince… kanamış, üzerinde durmaktan nasırlaşmış parmak uçları, bitmek bilmeyen disiplin, kusursuzluk talebi… hayalperestler yavaş yavaş uzaklaştı, geriye yalnızca gerçekten adanmış olanlar kaldı. Diğerleri için ise hayatta kalan, zanaatin kendisi değil, estetik oldu. Hiç adım atmadığımız bir dünyanın yumuşak, idealize edilmiş bir hayal kırıntısı.
Biz aslında neye özlem duyuyoruz? Sadece estetiğe mi? Beyaz mus çoraplara, point ayakkabılarına, o şifon prova eteklerine, tozluklara ve mayolara mı? Yoksa balerinlerin temsil ettiği disiplini, dayanıklılığı, devam edebilme gücünü de mi idealize ediyoruz?
Belki de cevap, balletcorenin sadece bir estetik değil, görsel bir dil olmasında saklıdır. Birçok fotoğrafçı balerin olmanın ne demek olduğunu anlatmaya çalıştı, ama yalnızca birkaç tanesi sahne arkasında olup bitenleri gerçekten yakalayabildi.
Camilo Fuentealba Brevis bu isimlerden biri.
Balletcore™ adlı çalışmasında, LaGuardia Performing Arts Center’daki dansçıları kıyafet provası ve açılış gecesinde, sahneye çıkmalarına saniyeler kala fotoğrafladı. Tül, sigaralar, mayolar, tozluklar… tanıdık ama hiçbir zaman tam da böyle görmediğimiz detaylar.



Balerinleri disiplinin ve sıkı çalışmanın kusursuz birer temsili olarak görmeye alışkınız. Oysa burada capcanlılar, doğal ve insani bir halde. Şakalaşıyorlar, esniyorlar, sigara içiyorlar, nefes veriyorlar. Sanki balenin içindeki o “girlhood”u yakalamış gibi. Tüm o yapının altında saklanan ham, insani yumuşaklık ortaya çıkıyor.
Bu fotoğraflar balenin bitmeyen disiplinini neredeyse görünür kılıyor ama bize yine de sadece balletcorenin güzelliğini sunuyor; üstelik büyüsünü kaybettirmeden. Sessiz bir kızlık manifestosu gibi okunuyorlar… sanki Sofia Coppola’nın bir filminde sahne arkasında çekilmiş kareler gibi.
Balletcore, küçük yaşta balerin olmayı hayal edip de hiçbir zaman oraya ulaşamayanların cevabı aslında. Zanaatin disiplininden ibaret değil. Asla gerçekleştiremediğin ve artık hiç gerçekleştiremeyeceğini bildiğin o kırık hayali doldurmanın bir yolu.
Brevis’in fotoğrafları bu estetiği ortaya çıkarıyor, aynı zamanda baleye biraz da gerçeklik katıp endüstrinin yarattığı o insan dışı mükemmellik hissini aralıyor. Böylece dansçıları sahnedeki kusursuz, neredeyse insanüstü hareketlerinden önce, daha gerçek ve sade halleriyle görebiliyorsun.
Bu fotoğraflar, içinde balerin olamamanın bıraktığı ukteyi taşıyan hayalperestler için…