A ‘Fendi’ Love Story

FashionNovember 13, 2017
A ‘Fendi’ Love Story

Adele Casagrande ve Edoardo Fendi’nin 1925 yılında Roma’da dünyaya getirdikleri FENDI markası, yaklaşık bir asırdır ‘moda’nın bir tüketim hali hegemonyasından uzakta; sanat, tasarım, geleneksel işçilik ve en büyük resimde, bir hikaye anlatıcısı betimlemesi olarak yaşıyor. Moda tasarımında, yaratıcılığın tüm damarlarını hayal gücü, tarih, edebiyat, müzik ve sanat ile besleyen FENDI’nin bu kreatif meydan okumasını senelere yayılan bir şekilde en çarpıcı gösterdiği alan ise ‘hikaye anlatıcısı’ sıfatının hakkını verdiği sinema dünyası.

FENDI, İtalyan, Avrupa ve Hollywood sinema prodüksiyonları için unutulmaz kürkler ve kostümler yarattı ve yaratmaya devam ediyor: tarihteki belirli bir anın inanılmaz ayrıntılı temsillerinden, yaratıcı senaryoların, görsel şölenlerine, FENDI, yüksek etiketli vitrinlerinin ardında özgün bir yaratıcılık kudretiyle, karakterleri ve durumları tanımlayan nesneler ve giysiler yaratarak her zaman ayrı bir yerde, başka bir klasta olmaya devam ediyor.

Irvin Kershner’ın 1983 yapımı 007 lmi ‘Never Say Never Again’inde Barbara Carrera’nın Charles Knode tarafından tasarlanan kostümleri, Scorsese’nin 1993 yapımı ‘The Age of Innocence’ında Michelle Pfeiffer’ın, kostümcüsü Gabriella Pescucci’ye Oscar kazandıran göz alıcı tasarımları, Madonna’nın hayat verdiği Arjantinli aktris Evita Duarte’nin hayatını konu alan ‘Evita’nın FENDI kostümleriyle bütünleşen vurucu atmosferi, Tornatore’nin Maurizio Millenotti kostümleri imzalı ‘The Legend of 1900’ı, Fellini’nin 1983 yapımı ‘And the Ship Sails On’u ve rengarenk So a Coppola ‘Marie Antoinette’i… FENDI dünyasının hafızalara şiddetle kazınmış örnekleri. Paolo Sorrentino’nun bu sene çokça konuşulan mini dizisi ‘The Young Pope’da Jude Law için özel tasarlanmış kürkleri de unutmayalım.


İtalyan, Avrupa ve Hollywood sinema prodüksiyonları için unutulmaz kürkler ve kostümler son hız yaratılmaya devam ediyor: bazıları tarihteki belirli bir anın inanılmaz ayrıntılı temsilleri oldu, bazıları yaratıcı senaryoların, hayal gücünü zorlayan görsel temsilleri. FENDI, yüksek etiketli vitrinlerinin ardında özgün bir yaratıcılık kudretiyle, karakterleri ve durumları tanımlayan nesneler ve giysiler yaratarak her zaman ayrı bir yerde, başka bir klasta olmaya devam ediyor.

Beyazperdede tasarımlarını, “glam” ve yaratıcılık dinamiklerinden ödün vermeden; Piero Tosi, Milena Canonero, Anna Shepard gibi önde gelen kostüm tasarımcılarıyla çalışarak; zamandan bağımsız kostümler olarak hayata geçiren FENDI, bu ölümsüz dünyasını çok konuşulacak bir sergiyle Roma’daki Palazzo della Civiltà Italiana’da paylaşıyor. Açılışını Roma Film Festivali kapsamında gerçekleştiren “Fendi Studios” sergisi 25 Mart 2018’e kadar halka açık olacak. Bunu not alalım.

Roman Maison’un yeni ana merkezi de olan Palazzo della Civiltà Italiana; “Fendi Studios” sergisi kurgusunda, bir nostaljik İtalyan kiosk’u ile ziyaretçilerini karşılıyor. İkonik FENDI kostümleriyle hafızalara kazınan Evita, Never Say Never Again, Femme Fatale, The Grand Budapest Hotel, Titus mlerinin, interaktif olarak tasarlanmış birebir stüdyo mekanları, ziyaretçilerin kendilerini lm setinde hissedebilecekleri şekilde yaratılmış. Madonna’nın Arjantin’li aktris Evita Duarte’ye hayat verdiği Alan Parker yönetmenliğindeki 1996 yapımı Evita lminin meşhur araba sahnesi içinde yer alabilirsiniz, ya da Meryl Streep’in başrol oynadığı The Devils Wears Prada’nın ihtişamlı New York’una dijital bir aynaya bin teşekkür sunarak uğrayabilirsiniz, sonsuz aynalı bir koridor sizi Wes Anderson’ın The Royal Tenenbaums’unun unutulmaz sahnesine götürebilir. Serginin en çekici bölümlerinden biri ise Anthony Hopkins’in Titus’a hayat verdiği Julie Taymor imzalı “Titus” lminin seti; burada ziyaretçilerin yüzleri, özel efektlerle birlikte Palazzo’nun duvarlarına yansıtılarak ziyaretçileri hem serginin, hem lmin, hem de mekanın bir parçası yapıyor.

FENDI Aksesuar, Erkek ve Çocuk Giyim Kreatif Direkötürü Sivia Venturini “Fendi Studios” sergi projesini şu sözlerle anlatıyor: “Sinema her zaman aile yaşamımızın ve markamızın önemli bir parçası olmuştur. Nitekim FENDI, Cinecittà ile her zaman derin bir bağa sahip oldu. Fendi kız kardeşleri, Roma’nın yaratıcı ve sanatsal tarafının bir parçası olarak, günümüzde çığır açan denilebilecek işbirliklerinde yer almışlardır. Piero Tosi ve Milena Canonero gibi dünyaca ünlü kostüm tasarımcılarının da yaklaşımlarıyla unutulmaz sinema mleri için kürk ve kostümler hazırladılar. Luchino Visconti’den Wes Anderson’a, Martin Scorsese’den Giuseppe Tornatore’ye dünün ve bugünün en büyük yönetmenleriyle birlikte çalıştık ve halen devam etmekteyiz. Bu sergi, birbirine yakınlıklara dayalı ve deneyimleme arzusu ile beslenen bir ilişkiyi çok yenilikçi bir şekilde kutlamak, hikayeleri anlatmak ve hayaller gerçekleştirmek için bir kutlamadır.”

İtalyan yeni akım sinemasından, Amerikan gişe bombalarına, FENDI kostümleri, yer aldığı her sinema eserinin atmosferinden parçalarla, bazen bütün bir set tasarımı içinde, bazen ikonik bir arabanın yeşil perde önündeki duruşuyla Palazzo della Civiltà Italiana binasının odalarına yayılıyor. Palazzo’nun bir anlamda gayri-tesadü olarak Boccaccio ’70, Titus ve Zoolander II lmlerinde yer aldığını da hatırlatalım.

Sergi, ziyaretçileri, “sahnelere” dahil olarak, kendilerini başrolde FENDI parçalarıyla başbaşa bulacakları bir deneyime davet ediyor. Son yıllarda sanat dünyasını ele geçiren dijital enstalasyonlar, ve teknolojik kürasyonlarla interaktif bir sergi deneyimi için rotalar Roma’ya! Palazzo, Instagram dünyasını kaç bin sel e ile ele geçirecek tahmin edemiyoruz…

Sergiye ilaveten, bir projeksiyon odasında FENDI ve sinema ilişkisinin en unutulmaz örnekleri The Legend of 1900, Once Upon a Time in America, The Age of Innocence, And the Ship Sails On, Evita, The Devil Wears Prada gösterimleri yapılacak; Antonio Monfreda’nın yönetmen koltuğunda oturduğu, Cinecittà Studios ile ortak yapım Making Dreams: Fendi and the Cinema lmi gösterilecek.

Author: Lara Lakay

RELATED POSTS