Lights, camera, action!

7ICONSMay 16, 2019
Lights, camera, action!

En İyi Film Akademi Ödülü, muhtemelen film endüstrisinin en gözde ödülü. Dönemi ve türünün dönüm noktası filmlerini işaretleyen bu ödülün layık görüldüğü filmler her film meraklısının “izlenecekler” listesinde olmayı hak ediyor..

İşte 60’lı yılların En İyi Sinema Filmi Oscarı kazananlarının listesi…

1960 – “The Apartment”

Billy Wilder’ın yönettiği ““The Apartment” filmi sadece ortalama bir Noel romantik komedisinden ibaret değil. C.C. Jack Lemmon’ın oynadığı Baxter karakteri, terfi almak için dairesinin anahtarını şeflerine verdiği için kendisini ilginç olaylar içerisinde bulan bir sigorta işçisidir. Film, hikâyenin başlangıcının “zayıf bir tadı” olması nedeniyle birkaç eleştirmenden onay almamasına rağmen pastadan payını alıp ödülü kapmıştır.

1961 – “West Side Story”

Bu filmi romantizmi sevip sevmediğinize bakmaksızın izlemeniz bir zorunluluktur. Bu film, Shakespeare’in trajik Romeo ve Juliet’inden esinlenilen 1957 Broadway müzikalinden uyarlanmıştır. Steven Spielberg kısa süre önce Ansel Elgort ve Rachel Zegler’in oynadığı bir remake yapacağını açıklamasının da üstüne, bu klasiği tekrar seyretmek isteyebilirsiniz.

1962 – “Lawrence of Arabia”

Bu tarihi drama, T.E. Lawrence’ın hayatına dayanmaktadır. Lawrence’ın İngiltere’ye ve onun I. Dünya Savaşı’ndaki yeni Arap yoldaşlarına olan sadık bağlılıklarıyla olan mücadelesi etrafında dönen bu film, aday olduğu yıl 10 Oscar’dan 7’sini kazandı.

1963 – “Tom Jones”

Ödülü kapan bir başka komedi de “Tom Jones”. 18. yüzyılda geçen filmde Tom, gayri meşru bir çocuk olduğu için damgalanırken gerçek aşkı bulmaya çalışır. Film zaman zaman dördüncü duvarı kırdığı ve görünmeyen bir anlatı olduğu için olağandışı kabul edilmişti.

1964 – “My Fair Lady”

Bunu bir kült bir klasik müzikal olduğunu duymuşsundur! Ünlü film, herhangi bir kadına “düzgün bir kadın” olmayı öğretebileceğini iddia eden profesör Henry Higgins’in (Rex Harrison) öğretisine kaba bir çiçekçi olan Eliza Doolittle (Audrey Hepburn) ile başlamasını anlatıyor. Bu şaheser sırf oyunculukları için bile izlemeye değer.

1965 – “The Sound of Music”

60’lı yılların Akademi ödülleri adına müzikallerin dönemi olduğunu söyleyebiliriz. Filmin adı, Maria von Trapp’ın “The Stroy of the Trap Family Singers”anısına dayanan bu müzikal dramın bir zamanlar ABD Kongre Kütüphanesi tarafından kültürel, tarihsel ve estetik açıdan önemli bir eser olarak kabul edildiğini söylemek gerekir.

1966 – “A Man for All Seasons”

Bu biyografik dönem draması, şu anki karısını boşamak ve Anne Boleyn ile evlenmek için Kral Henry VIII’e karşı çıkan Sir Thomas More’un hayatına dayanıyor. Hem kalbinizi hem de zihninizi görsel bir şölen aracılığıyla büyüleyebilecek için heyecan verici bir deneyim olacak.

1967 – “In the Heat of the Night”

Komedi ve müzikal türlerinden uzaklaşan Akademi, bu Güneyli suç dramını, ’67’deki En İyi Sinema Filmiyle ödüllendirdi. Senaryo, ırkçı gerilimi araştırıyor; zira bir Afrikalı-Amerikalı dedektif, düşman Güney’deki cinayet davasında yer alıyor.

1968 – “Oliver!”

Carol Reed’in yönettiği bu İngiliz müzikal drama, Charles Dickens’ın sonsuz eseri Oliver Twist’in büyük ekrana uyarlanması. Daha fazlasını söylemeli miyiz?

1969 – “Midnight Cowboy”

Dustin Hoffman ve Jon Voight, New York’ta ıssız ve kaotik kentsel bir ormanda iki sıradışı arkadaşı oynuyorlar. Söylemeye gerek yok, kendilerini bir maceranın içinde bulup büyük şehirde hayatta kalmaya çalışıyorlar.

Author: Duygu Özen

RELATED POSTS