“Yeni Normal” Moda’nın Yükselen İsimleri

FashionSeptember 16, 2021
“Yeni Normal” Moda’nın Yükselen İsimleri

Yaklaşık bir seneyi aşkın süredir defileler ve moda şovları da pek çok kültür sanat faaliyeti gibi fiziksel buluşma ve gösterileri askıya alıp çevrimiçi etkinlikler düzenliyordu. Aslında en büyük heyecanın birebir hissedildiği atmosferlerden biri olan Fashion Week’ler uzun bir aranın ardından bu sene fiziksel olarak yeni normalin sunduğu koşullarda gerçekleştirildi.

New York Fashion Week ve bu senenin yükselen isimleri bizi neredeyse unuttuğumuz pandemi öncesi atmosferine geri ışınladı.

HEAD OF STATE

Taofeek Abijako’un markası olan Head Of State daha önce New York Fashion Week’e katılmış olsa da ilk kadın koleksiyonunu bu sene sergiledi. Markasını “postkolonyal gençliğin bir temsili” olarak özetleyen Abijako Batı Afrika tonları ile kullanışlı spor kıyafetler arasında bir çizgide daha önce duyulmamış diyalogları anlatma hedefinde. Fashion Week’te yeni kadın koleksiyonu “Homecoming”i sunan Head Of State’in özü bir komünite hissini yaratmak.

CONOR MCKNIGHT

Brooklyn çıkışlı Conor McKnight, pandemi sürecinde oluşmuş bir marka. 2020’de McKnight’ın Bushwick’teki apartmanında ilk tohumlarını atan marka gündelik giyim kodları ile lüksü harmanlayarak basic kıyafetlere farklı nüanslar ekliyor. Pandemi ve BLM hareketlerinin ortasında anksiyeteli bir üretim süreci yaşayan McKnight koleksiyonunda lüks ve normal arasındaki dengeyi irdeliyor.

PRIVATE POLICY

New York’un sadece stilinden veya görüntüsünden değil aynı zamanda yaşanan olaylardan ve sık tartışılan konulardan ilham alan Siying Qu koleksiyonunu bir gazete outlet’ine benzetiyor. Güçlü bir platform olduğunu düşündüğü moda dünyasında sesini önemli konular için çıkarmak isteyen Private Policy gündelik giyimin genç ve uyanık bir manifestosu gibi.

SAINT SINTRA

Pandemi öncesi çıkışını yapan ve Emily Chamberlain, Olivia Rodrigo gibi isimlerle çalışmış olan Sintra Martins de bu sene ilk defa New York Fashion Week’e katılan markalar arasındaydı. Üretim sürecinde karantina sebebiyle objektifliğini korumakta zorlandığını söyleyen Sintra’nın işleri oyuncaklı ve tek renki bir hiperop distopyasına kapı açıyor.

Author: Naz Başaran

RELATED POSTS