The Art Of Being Yourself With Tûba Büyüküstün

UnframedOctober 6, 2018
The Art Of Being Yourself With Tûba Büyüküstün

Tuba Büyüküstün ile özgünlüğün tadını çıkarıyoruz… Daha önce hiç kimsede görülmeyen bir sıcaklığa sahip. Bu ne alışageldiği kadar içinizi ısıtıp sizi bunaltacak ne de uzak durmanıza izin verecek ölçüde. Bireysel tüm kaygılardan sıyrılan, kendine dürüst olabilen tavrı, içinde bulunduğumuz özgünlük arayışının da temeline oturuyor. Önüne koyulan her sınırda özgürlüğünü biraz daha eline alıyor. Tuba, özgürlüğü “kendin olabilme sanatı” olarak tanımlıyor ve ekliyor; “Ben de bu sanatın peşindeyim.” Tüm perdeleri ortadan kaldırıp, Tuba Büyüküstün’le tanışmak için sabırsızız, siz de bize katılın!

Kendini kameranın önünde bulduğun ilk zamana dönersek, o an ne hissetmiştin?

Kameranın önünde olmak çok tanıdık bir histi. Neden bilmiyorum, heyecanlı ya da acemi hissetmem gerekirdi ama uzun zamandır görmediğim biriyle görüşüyormuşum gibi bir heyecan duydum.

Sahne dekorları ve kostüm tasarımı eğitimi almış olmak setteki konfor alanını nasıl etkiliyor?

Karakter ve karakteri çevreleyen dekor, kostüm, saç, makyaj gibi öğelerin mevcut dramaturji ile uyumunun peşinde olan bir oyuncu olmamda etkisi oldu.

Şapka: CHANEL, Kazak: STELLA JEAN / VAKKO, Etek: BURBERRY

“ Her şey zıttı ile anlam kazanır. Karanlık olmasa aydınlık anlamsız kalır. Hareket olmazsa hareketsizlik. Hayat zıtlıkların dansı, insan zıtlıkların dansı!”

Güzel sanatlar geçmişin hayata bakışını nasıl etkiliyor?

Görsel sanat eğitimi aldım. Ama benim için bu, bir varoluş şeklini işaret ediyor. Bilmediğim bir zaman ve bilmediğim bir yerden beri… Zaten bu yüzden sanat eğitimi almayı tercih ettim muhtemelen.

 Gömlek: NINA RICCI / ALI ALTA MODA, Pantaloon: PREEN BY THORNTON BREGAZZI/ALİ ALTA MODA, Saç Bandı: GUCCI / İSTİNYE PARK, Broş: CHANEL, Eldivenler: EDİTÖRE AİT
“Tuba Büyüküstün” ismi birçok cümlede snob, cool, mesafeli gibi sıfatlarla tanımlanıyor, insanların zihninde bıraktığın bu algıyı nasıl yorumluyorsun?

Bu yeni bir algı şekli değil. Ortaokul, lise, üniversitede de beni tanımayanlarda böyle bir algı vardı. Hepimizin bir diğeriyle ilgili bir algısı var. Olabilir… Normal, bunlar kadar daha farklı algılar da var. Tek bir şekilde algılanmak sıkıcı olurdu.

Elise: OZGUR MASUR / GIZIA GATE, Kemer: ORCIANI / VAKKO, Şapka: FABIANA FILIPPI / VAKKO, Vintage Broş: EDİTÖRE AİT

Hakkında söylenenleri önemser misin?

Zaman içerisinde hakkımda söylenenleri ne zaman önemseyip ne zaman önemsemeyeceğimi öğrendim.

Resim yapmanın arkasındaki motivasyon?

Resim yapmak benim için motivasyon gerektiren bir şey değil. Kendimi bildim bileli yapmayı en sevdiğim şey. Bazen bir sebepten yapmaya ara verdiğim dönemler oluyor, ki bu dönemler kendimi en eksik hissettiğim zamanlara işaret ediyor.

Özdeğerlerimizle tanışamadan önce yakın çevre, sonra toplumun değerleriyle tanıştırılıyoruz. Ve onları özdeğerimiz sanıyoruz. Bu değerlerin bize ait olmadığını, bize öğretilmiş olduğunu anladığımızda büyük bir yıkım başlıyor. Ama yıkım iyidir. Kendimize daha yakın bir başlangıç için.

Kimin resimleri sende hayranlık uyandırır?

Benim için Klimt ve Frida başka bir yerdedir. İkisinin de resimlerindeki duygu beni çok başka bir yerden etkiliyor. Çok derin…

Koleksiyonerlik ilgini çekiyor mu?

Küçüklüğümden beri bir şeylerin koleksiyonunu yaparım. İlkokul birde güzel çıkan silgi ve kalem çöpleriyle başladım. Şimdi ufak çaplı bir resim koleksiyonum var.

Elbise: RICK OWENS / V2K DESIGNERS, Ayakkabı: GUCCI / İSTİNYE PARK, Çorap: CALZEDONIA, İnci Kolyeler: EDITÖRE AİT
Zıtlıklarla yaşamak birçok insan için yorucu olarak nitelendirilirken sen bu durumdan beslendiğinin altını çiziyorsun. Zıtlığı kendi içinde nasıl yorumluyorsun?

Her şey zıttı ile anlam kazanır. Karanlık olmasa aydınlık anlamsız kalır. Hareket olmazsa hareketsizlik. Hayat zıtlıkların dansı, insan zıtlıkların dansı!

Şapka: CHANEL, Kazak : STELLA JEAN / VAKKO, Etek : BURBERRY
Bu yaklaşım, duygu durumunda da hızlı değişkenliğe yol açıyor mu?

Duygu durumumda değişkenlik oluyor ama hızlı mı ya da kime göre hızlı bilmiyorum. Ya da bu zıtlıkları bünyemizde barındırdığımıza inanmamamla gerçekten ilgili mi? İnanmasam duygu durumumda değişiklik olmaz mıydı ki?

Hata yapmaktan korkar mısın?

Çok korkarım ama yaparım.

Kendine karşı samimi olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kendime karşı olabildiğince samimi yaşamaya özen gösteriyorum. Aksi takdirde bu hayatın ne anlamı kalır ki? En istemeyeceğim şeylerden biri hayatımın sonuna geldiğimde “Aslında ben bunları yapmak istememiştim ki” demek.

Sosyal medya ile ne kadar ilgilisin?

Pek ilgili olduğum söylenemez. Fakat dikkatimi çeken bir şey var. Bazı insanlar sosyal medyayı onlara göre yeterince ve onların öngördüğü şekilde kullanmadığın zaman psikolojik şiddet uyguluyorlar. Ve zamanımızın en büyük psikolojik şiddetlerinden biri sosyal medyada uygulanıyor.

İnsanların birbirlerine karşı daha rahat ve açık olması fikriyle ortaya çıkan bir platformdaki bu hırçınlık, insanoğlunun hangi eksilerinin aynası?

Bence yetersizlik ve değersizlik duygusu. Başkaları tarafından görülmeme ve duyulmama. Ben de varım, beni görün, beni duyun çığlığı. Oysa ki bu başta uzun zamandır görmediğimiz ya da sürekli iletişimde bulunamadığımız ama hayatımızda yer vermek istediğimiz kişiler ile kontak halinde kalmamız için başlamamış mıydı? Ve paylaşmamız için…

Oyunculuğun beraberinde getirdiği ruhsal ve fiziksel mücadeleyi nasıl tanımlarsın?

Benim için oyunculuk bir mücadele gerektirmiyor. Bir kabulleniş daha çok. Bir karakteri, bir hayatı, bir hayat hikayesini bünyene kabul etmek, onu anlamak ve benimsemek. Sonrası kendi kendine, benim dışımda akar zaten.

Kaban: DICE KAYEK
Bu günlerde bir karakterin senin ilgini çekmesi için hangi niteliklere sahip olması gerekir?

Karakterler hikaye içinde anlam kazanır. Hikayenin içine doğru oturan bir karakter olmasının yanı sıra henüz tanımadığım ve deneyimlemediğim bir karakter ilgimi çeker.

Kendine karşı dürüst olduğun zamanlarda içindeki hangi duygu durumu seni rahatsız ediyor?

Zaaflarımı herkese rahatça ilan edebilseydim sanatçı olamazdım. Onları yaptığım resimler, yazdığım yazılar ve oynadığım karakterlerde anlatıyorum size.

Pelerin: OZGUR MASUR COUTURE, Bone: MERVE BAYINDIR
Mükemmeliyetçi tavrının sosyal hayatındaki ve iş hayatındaki etkisi üzerine neler söylemek istersin?

Mükemmeliyetçiliğim beni iş hayatımda ele geçiriyor. Mükemmel yapamayacağımı düşündüğüm şeyleri yapmaktan tamamen vazgeçiyorum. Beni hareketsizleştiriyor. Ve yaptığım şeyde hata ya da kusur gördüğümde ise acı çekiyorum.

Güçlü bir karakterin ve yüksek özdeğerlerin var. Bu durum gündelik hayatını nasıl etkiliyor? Her şey daha mı kolay yoksa daha mı zor akıyor?

Özdeğerlerimizle tanışamadan önce yakın çevre, sonra toplumun değerleriyle tanıştırılıyoruz. Ve onları özdeğerimiz sanıyoruz. Bu değerlerin bize ait olmadığını, bize öğretilmiş olduğunu anladığımızda büyük bir yıkım başlıyor. Ama yıkım iyidir. Kendimize daha yakın bir başlangıç için.

Atypical w/ Tuba Büyüküstün videosunu izlemek için tıklayın. 

Röportaj: DUYGU BENGİ
Moda: BURAK SANUK
Fotoğraf: ZEYNEP ÖZKANCA
Saç – Makyaj: ÖNDER TİRYAKİ
Author: Based Istanbul

RELATED POSTS